رئیس جمهور محترم جمهوری تورکیه
جناب رجب طیب اردوغان

با سلام و احترام

همانگونه که مستحضر هستید، بیش از ۳۵ میلیون نفر از جمعیت کنونی کشور ایران تورک هستند که در آزربایجان جنوبی و مناطق مختلف ایران زندگی می‌کنند.

علیرغم پیشینه تاریخی و پر افتخار حکومت‌ها و سلسله‌های تورک آزربایجانی در اداره کشور و آرامش و امنیت همه ملل، ادیان و مذاهب در آن دوران پر افتخار، متاسفانه شاهد هستیم که در یکصد سال گذشته یک ذهنیت تمامیت خواه و نژادپرست برای محو موجودیت تورک‌های آزربایجان و سایر ساکنین تورک ایران تلاش می‌کند.

این ذهنیت و سیاست حکومتی که در تقابل با دموکراسی و آزادی های انسانی، ملی و دینی می باشد در یکصد سال گذشته علاوه بر تبعیضات ساختاری فرهنگی، اجتماعی و سیاسی بصورت سیستماتیک منابع و ثروتهای مناطق تورک‌نشین را تاراج و نابود کرده و مردم این مناطق را مجبور به مهاجرت کرده است که فاجعه زیست محیطی خشک شدن دریاچه اورمیه آخرین نمونه عینی آن است.

متاسفانه بخش بسیار مهمی از این پروژه مهاجرت اجباری در نوار مرزی جمهوری تورکیه و نخجوان (مناطقی از استان آزربایجان غربی هم مرز با جمهوری تورکیه و جمهوری خودمختار نخجوان) در حال اجراست تا هم جغرافیای آزربایجان جنوبی کوچکتر شود و هم ارتباط جغرافیایی بین تورک های آزربایجان جنوبی با تورکیه برای همیشه قطع شود. این پروژه در حالی صورت می گیرد که مناطق تخلیه شده بصورت کاملا عمدی در اختیار مافیای هوادار تروریسم فعال در غرب آزربایجان قرار گرفته و کمپ های گروه تروریستی پ ک ک و ساختارهای مربوط به آنها در این مناطق ایجاد می شود.

جناب آقای رئیس جمهور؛
ما بخوبی آگاه هستیم که شما به عنوان یکی از مهم‌ترین شخصیت‌های تاثیرگذار در جهان، منطقه، جهان تورک و جهان اسلام و همچنین نقش قدرتمند جمهوری تورکیه از تحولات داخلی و سیاسی در ایران بی اطلاع نیستید. سیاست‌های خردمندانه جمهوری تورکیه و جنابعالی در جنگ آزادسازی قاراباغ، نقش هوشمندانه در منطقه استراتژیک نخجوان و ایجاد کریدور زنگه زور و همچنین استراتژی بسیار حساس خنثی نمودن فتنه های خطرناک موجود در مرزهای تورکیه در شمال عراق و سوریه از طرف دهها میلیون شهروند تورک ایران با دقت پیگیری شده و مورد تقدیر قرار می‌گیرد. کما اینکه در مواقعی که احساس نیاز شود جامعه آزربایجان در این راستا عکس‌العمل های اجتماعی خود را نشان می‌دهد که حمایت‌های اجتماعی از عملیات چشمه صلح تورکیه و جنگ آزادسازی قارباغ از اشغال از آن دست بود.
با این حال متاسفانه درحالی‌که شهروندان تورک ایران برای بقاء ملی خود در حال مبارزه هستند نخبگان سیاسی و اجتماعی‌شان صرفاً به دلیل دفاع از هویت تاریخی خود مورد ظلم و ستم ارگان‌های امنیتی رژیم ایران قرار می‌گیرند. چنانکه عرض کردیم، تورک‌های آزربایجان از سویی مانند شمال سوریه با پروژه و فتنه تروریسم و تلاش برای تغییر ساختار جمعیتی در مناطق غربی آزربایجان و مرزهای جمهوری تورکیه روبرو هستند (که از طرف گروههای تروریستی علناً اعلام شده است) و از سوی دیگر فعالین حقوق بشری، سیاسی و اجتماعی شان مورد تعقیب و اذیت و آزار قرار می‌گیرد.

جناب آقای رئیس جمهور؛
ما به عنوان سازمان‌های سیاسی تورک‌های آزربایجان جنوبی و مناطق مختلف ایران علیرغم همه فشارهای اقتصادی، سیاسی، امنیتی و غیره مبارزه‌ای غیرخشونت‌آمیز را در راستای حفظ و دفاع هویت ملی و بقاء ملی خود پیش می‌بریم و تا حد توان نیز خصوصاً در مورد جغرافیای تاریخی آزربایجان در مناطق غربی و مرزهای جمهوری تورکیه پیش خواهیم برد.

ما تورک‌ها در ایران (تورک‌های آزربایجان جنوبی، قشقایی، تورک‌های افشار در خراسان و تورک‌های اصفهان و سایر مناطق) خلاقیت‌های جنابعالی و پیشرو بودن جمهوری تورکیه در حمایت از ملت‌های مظلوم و سرکوب شده جهان تورک و اسلام را شاهد بوده‌ایم. مردم ما انتظار دارند که حقوق و سرنوشت شهروندان تورک ایران که ۴۰ درصد جمعیت کشور را تشکیل می‌دهند و زیر شدیدترین سیاست امحاء هویتی و سرزمینی قرار دارند؛ نیز مد نظر شما و دولت تورکیه باشد. خصوصاً تلاش برای خنثی کردن فتنه مهاجرت اجباری و تغییر ساختار جمعیتی مناطق غربی آزربایجان جنوبی و افزایش گستره حضور نیروها و زیرساخت‌های گروه‌های تروریستی در این مناطق که مستقیماً با امنیت و منافع بلندمدت تورکیه ارتباط دارد؛ بایستی مورد توجه و دقت دولت تورکیه باشد.
ما امیدواریم که شما به عنوان یک دولتمرد محبوب و پرنفوذ جهان تورک و جهان اسلام در مناسبات مختلف دیپلماتیک با رهبران جمهوری اسلامی ایران دغدغه و نگرانی‌های مردم ما را نیز مد نظر داشته و مطرح نمایید.

با تشکر و با آرزوی موفقیت سلامت برای شما

سازمان های سیاسی تورک آزربایجان جنوبی

تشکیلات مقاومت ملی آزربایجان – دیرنیش

جنبش دانشجویی آزربایجان – آزوح

حزب دمکرات آزربایجان جنوبی – گآدپ

حزب مرکز آزربایجان

۲۱ آذر ۱۴۰۲

---

Güney Azerbaycan Teşkilatlarının Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına Müracaatı;

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Sayın Recep Tayyip Erdoğan Zatı-alileri

Bildiğiniz gibi İran nüfusunun 35 milyondan fazlasını Güney Azerbaycan’da ve İran’ın çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk kökenli vatandaşlar oluşturmaktadır. Ülke tarihi ve yönetim geçmişinde Azerbaycan Türklerinin belirgin rolü ve Türklerin yönetim döneminde tüm milletler, dinler ve inançların bir arada uyum içinde yaşamış olmasına rağmen, ne yazık ki son yüz yılda İran’da Güney Azerbaycan ve diğer bölgelerde yaşayan Türklerin varlığını ortadan kaldırmaya yönelik totalitar ve ırkçı bir zihniyetin hüküm sürdüğüne tanık olmaktayız. Demokrasiye ve insani, milli ve dini değerlere aykırı olan bu anlayış son yüz yılda kültürel, sosyal ve siyasi yapısal ayrımcılığın yanı sıra, Türk bölgelerinin yer altı ve yer üstü kaynak ve zenginliklerini sistemli bir şekilde yağmalamış ve sömürmüştür. Bu durum, söz konusu bölgelerde yaşayan insanları yoksulluğa mahkûm ederek göçe zorlamış, Türk bölgelerinin sürekli olarak gerilemesine neden olmuştur. Urmu Gölü ekolojik felaketi bu durumum en son somut örneğidir.

Ne yazık ki, bu zorunlu göç dayatmasının önemli bir kısmı, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Azerbaycan’a (Nahcivan Özerk Cumhuriyeti) sınır olan bölgelerde (Batı Azerbaycan Eyaleti) yaşanmaktadır. İran rejiminin hedefi Güney Azerbaycan coğrafyasını küçültmek ve Güney Azerbaycan ile Türkiye arasındaki coğrafi bağı sonsuza kadar kesmektir. Bu ise Güney Azerbaycan’ın batı bölgelerinde PKK ve bağlantılı mafya ve suç örgütlerinin yerleştirilmesi ve bölgedeki idari yapının Türk nüfusu aleyhinde değiştirmek sureti ile yapılmaktadır.

Ne yazık ki İran’ın Türk kökenli aydın ve aktivistleri kimliklerini korumak için ve halkımızın maruz kaldığı haksızlıklara karşı mücadele ederken İran rejiminin baskı ve zulmüne maruz kalmaktadır. Çok sayda Güney Azerbaycanlı Türk aktivist sırf insan hakları, kültürel ve toplumsal aktivitelerinden dolayı okul veya işyerinde baskılara maruz kalmakta yahut tutuklanarak işkenceye ve uzun süreli hapis cezalarına mahkûm edilmekteler.

Zatı-aliniz dünya, bölge, Türk Dünyası ve İslam dünyasının sevilen ve sayılan liderlerinden biri olarak Karabağ’ın kurtuluş savaşında, Nahcivan ve Zengezur’un stratejik konumunun korunmasında, aynı zamanda bölgedeki potansiyel terör tehlikeleri, ezcümle kuzey Irak ve Suriye sınırlarındaki gelişmeler konusunda stratejik ve bilge politikalarınız herkese malumdur. Aynı şekilde, sizin Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olarak İran’daki meseleler ve sorunlar konusunda bilgi ve perspektif sahibi olmanızdan şüphemiz yoktur. Bu sebeple İran’daki on milyonlarca Türk tarafından titizlikle takip ve takdir edildiğinizi belirtmek isyteriz. Nitekim Güney Azerbaycan toplumu Barış Pınarı Harekâtı ve Karabağ savaşı zamanlarında olduğu gibi gerekli zamanlarda gösterdiği toplumsal tepkilerle bu desteği somutlandırmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanı;
Güney Azerbaycanlı ve İran’ın diğer bölgelerinde yaşan Türkler tüm ekonomik, siyasi, güvenlik ve benzeri baskılara rağmen, sivil ve demokratik yollarla milli kimlik ve milli bekasını korumak ve savunmak amacı ile mücadele etmekteler. Halkımız özellikle Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına komşu olan Güney Azerbaycan’ın batı bölgesinde terör faaliyetleri ve terör koridoru oluşturma çabalarına karşı elinden geldiği kadar direnmeye çalışıyor.
Biz İran’daki Türkler (Güney Azerbaycanlılar, Kaşkaylar, Horasan Türkleri, İsfahan ve merkezi bölgelerdeki Türkler) olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın öncülük ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin mazlum ve ezilmiş Türk ve İslam halklarını destekleme konusundaki öncü ve yaratıcı rolünü takdirle karşılıyoruz.
İran nüfusunun yüzde 40’ını oluşturan fakat sert etnik temizleme politikasına maruz kalan Türklerin zatı-alinizden ve Türkiye Cumhuriyeti devletinden beklentisi onların da hak ve hukukunu dikkate almanız ve kaderlerine kayıtsız kalmamanızdır.

Özellikle Güney Azerbaycan’ın batı bölgelerindeki demografik değişim girişimi ve zorunlu göç uygulamasının etkisiz kılınması ve bölgelerdeki terör yapılanmasına karşı önlem alınması halkımızın beklentisidir. Bu konu ayrıca Türkiye’nin de güvenlik ve çıkarlarını doğrudan ilgilendirmektedir.

Türk Dünyası ve İslam Dünyasının saylan, sevilen ve etkin bir lideri olarak İran İslam Cumhuriyeti liderleriyle yürüttüğünüz çeşitli diplomatik ilişkilerde, halkımızın endişelerini de dikkate alacağınızı ve dile getireceğinizi umuyoruz.

Tüm halklarımız için aydınlık bir gelecek dileği ile, zat-ı alinize saygılarımızı ve sevgilerimiz sunarız.

Güney Azerbaycan Demokrat Partisi- GADP

(Güney) Azerbaycan Merkez Partisi- AMP

(Güney) Azerbaycan Milli Direniş Teşkilatı- Direniş

(Güney) Azerbaycan Öğrenci Hareketi- AZOH

۱۲/۱۲/۲۰۲۳